Hasan Kılıçatan – Kerem Eyle Göçersin
Hasan Kılıçatan Kerem Eyle Göçersin İlahi Sözü
Bizi halk eyledin ketm ü Âdem’den,
Verüp evrâkımız bahr-i keremden,
Bu dîn-i İslâm’a geldik hidemden,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Bizi kıldın Muhammed ümmetinden,
Verip dünyada iman devletinden,
Ümidi kesmeyiz merhametinden,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Verip kalbimize nûr-i hidayet,
Hidâyet bahrine yoktur nihâyet,
Saadetle müyesser et selâmet,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Bizim peygamberimiz Mustafa’dır,
İmamımız Aliyyü’l-Mürtezâ’dır,
Gül-i gülzârımız Âl-i abâ’dır,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Ezelden ta ebed Zât-ı Kerîm’sin,
Rahim’sin Evvel ü Âhir Kadim’sin,
İlâhî ahvâlimizi Alim’sin,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Kerîm’in keremine yok nihâyet,
Tarîk-ı müstakîme kıl hidayet,
Hidayete bize sen ver dirayet,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Bizi bahşet Habib’in Mustafa’ya,
İmamımız Aliyyü’l-Mürtezâ’ya,
Dahi hem Çâr-i yâr-i bâ-safâya,
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksan olur bahr-i keremden.
Diler Lutfi kerem-kâni Kerîm’den,
Diler dermanı Hallâk-ı Hakîm’den,
Dilerler merhamet elbet Rahîm’den.
Kerem eyle kerem-kâni keremden,
Neyin noksân olur bahr-i ke rem den,
Ey şah-ı zaman bir gün olur tahttan uçarsın,
Giryan olarak akıbet-i kabre göçersin.
Bu fani cihan bayi geda şahı da üryan eyler de,
Kara yerlere elbette göçersin,
Bu mâl ü menâl evlâd ‘ıyâl fâide vermez,
Hisâb günü öz yavrularından da kaçarsın.
İnci ile elmasa zer ü sîme dayanma,
Hasret ile sen bâb-ı nedâmeti açarsın,
Sen Zekât nâmını vermedin ey münkir-i menhûs,
Zannetme ki cennetteki Kevser’den içersin.
Fakirlere karşı yediğin türlü ta’âmı,
Yarın sana Hakk’ın bu sualinde nâçârsın,
Her kim ki bugün nefsine bir merhamet etmez,
Lutfi gibi bin türlü nice derde dûçârsın.